21 Aralık 2009 Pazartesi

PİS KARGA

paşa:anne bana karga ile tilkiyi okurmusun
anne:kitabını getir hadi okuyalım
kitap biter bitmez paşa elimden kitabı aldı ve kitaba vurmaya başladı
anne:oğlum neden kitabına vuruyorsun yaptığın çok yanlış
paşa:kargayı dövüyorum anne
anne:neden
paşa:peynirci teyzenin peynirini çaldı pis karga, anne bu kitabı kitapçıya verelim

10 Kasım 2009 Salı

EVİN REİSİ

öğretmen:Batuhan sizin evin reisi kim
paşa:annem
öğretmen:neden annen
paşa:çok çamaşır yıkıyorda ondan

ATATÜRK OLACAĞIM

anne:paşam büyüyünce ne olacaksın
paşa:Atatürk olacağım
anne:aferin oğlum, neden Atatürk olmak istiyorsun
paşa:düşmanları öldürmek için

21 Ekim 2009 Çarşamba

KÜÇÜK ASLAN

Paşa:anne ben dinazor olayım sende köpek ol sana saldırayım
Paşa:anne ben arı olayım sen kedi ol seni sokayım
Anne:paşam hep ben zarar görüyorum, şimdi ben aslan olacağım
Paşa:tamam o zaman sen küçük aslan ol bende büyük aslan olayım

20 Ekim 2009 Salı

KESİNTİLER

Pelin:Batuhan gel kaçalım
Paşa:Gelemem annem çok üzülür ben gidersem

Paşamı cumartesi günü hayvanat bahçesine götürdük ve inanılmaz güzel saatler geçirdik.Eve döndükten sonra aramızda geçen dialog:
Anne:paşam eve sence hangi hayvandan alalım
Paşa:deve alalım anne
Anne:nasıl yani evde deveyi besleyemeyiz annecim çok büyük hem deveyi nerede yatıracağız
Paşa:anne ben biraz kayarım yanıma yatar
Anne::)))))))

7 Ekim 2009 Çarşamba

EVLİLİK

Paşa:toyikiden sana gelinlik alacağım seninle evleneceğim
Binnaz öğretmen:ben evliyim ve eşim var
Paşa:eşini çöpe atarım
Benim küçük paşam şimdiden evlenmeyi düşünüyor, çapkınlıkta üzerine yok vallaha. Artık on sene sonra ne yaparız bilemiyorum.Bu yeni nesil çocukları felaket allah bütün anne babaların yardımcısı olsun:))))

2 Ekim 2009 Cuma

KESİNTİLER

Baba:oğlum istemeden oyuncağına zarar verdim
Paşa:özür dile
Baba:özür dilerim
Paşa:bir daha yapmayacağım de
Baba:bir daha yapmayacağım
Paşa:söz ver
Baba:söz
Paşa:erkek sözü de
Baba:erkek sözü
Paşa:tamam affettim


Anne:paşam lütfen oyuncaklarını oyun odandan dışarı çıkartma
Paşa:(kaşlarını çatarak efe tavrıyla)off sende hayret birşeysin ya


Paşa:hadi basket oynayalım
Anne:tamam hadi
Paşa:dur nasıl oynayacağını göstereyim(basket potasına topu atar)
Anne:tamam şimdi ben atayım(ve başarısız atış)
Paşa:sen bilmiyorsun benim gibi atacaksın en güzel ben oynuyorum(kendinden emin tavrıyla)


Anne:paşam bugün hiç sözümü dinlemedin bugün oyun parkı yok
Paşa:bıktım senden üfff
Anne:ben sana hiç böyle sözler söylemiyorum lütfen bana böyle kötü sözler söyleme
Paşa:(duymamazlığa gelir arkasını döner ve gider)

2 Eylül 2009 Çarşamba

KARDEŞ İSTİYORUM

paşa: anne ben kardeş istiyorum
anne: (şaşkınlık içinde) nasıl yani
paşa: (gayet ciddi ve sinirli tavrıyla) kardeş istiyorum dedim hadiiiiiiiii
anne: annecim kardeşin olursa oyuncaklarını paylaşmak zorundasın
paşa: tamam paylaşırım, okulada götürürüm
anne: paşam babanla kardeşin olmasını istemiyoruz
paşa: senin karnında bebek var biliyorum
anne: hayır annecim yok
paşa: yalan söyleme var

31 Temmuz 2009 Cuma

PAŞA'DAN İNCİLER

paşa: baba sigara iç
baba: sigarayı bıraktım oğlum
paşa:nereye bıraktın

paşa:kızları dudağından öpeceğim
öğretmeni:kim öğretti sana
paşa:babam
öğretmeni:kimseyi dudağından öpme hasta olursun

paşa:(resimde görerek) aaa cami
öğretmeni:sen nerden biliyorsun camiyi
paşa:babamla gidiyoruz
öğretmeni:ne yapıyorsunuz camide
paşa:top oynuyoruz

yenge:Batuhan şarkı söyleyimde oyna
paşa:ben söyleyim de sen oyna

kreşte bakıcı anneleri tabağı yere düşürür
paşa:oh olsun sana canıma değsin

anne:paşam ben gelmiyorum
paşa:gelmezsen gelme

baba:paşam sen nesin
paşa:ben bir yavru kartalım

KARNE VE YIL SONU BALOSU

Can kardeş bize unutulmaz saatler yaşattı.Emek veren bütün öğretmenlere sonsuz teşekkürler.
Paşam hoşgeldiniz şiirini arkadaşı Efe ile birlikte okudu.Paşam koroda da yer aldı.Arkadaşlarına hem söyleyerek hemde yerinde durmayı sabredemeyip oynayarak eşlik etti. Meslek tanıtımında da büyüyünce servis şoförleri Hüseyin amcası gibi olacağını söyledi.Paşam kedi dansında da yer aldı. Paşamın utanıp bir çok kişi arasında yapamayacağını düşünmüştüm ama paşam yapabileceğinin en iyisini yaptı ve ben oğlumla bir kez daha gurur duydum.
Yapılan gösterilerin hepsi beni çok etkiledi, en çok etkileyen ise 5-6 yaş grubu öğrencilerinin kırmızı başlıklı kızı ingilizce konuşarak oynamalarıydı.
Birkez daha eğitimine güvendiğim can kardeşi iyiki tercih etmişim diyorum.











17 Mayıs 2009 Pazar

ŞİİR

Paşa: anne sana bisey söylicem
Anne: söyle paşam
Paşa:Melek annem benim annem
Açar bana kanadını
Melek koydum ben adını
Varlığımın tek kadını

11 Mayıs 2009 Pazartesi

ANNELER GÜNÜ

Bütün annelerin anneler günü kutlu olsun.
Paşamın anneler günü için o küçücük elleriyle emek vererek hazırladığı buzdolabı süsü ve kurabiyesi beni çok duygulandırdı.Bana dünyaları verseler bu kadar mutlu olmazdım.


















7 Mayıs 2009 Perşembe

DAVETİYE

Paşamın kreşinden cumartesi günü için bir davetiye geldi.Anneler ve çocukları partisi için hazırladıkları davetiyenin yapımında paşam da katkıda bulunmuş.O minnacık ellerine sağlık canımın içi oğlum.




5 Mayıs 2009 Salı

PAŞA'DAN İNCİLER

Baba: oğlum anne kahvaltını yaptırdımı
Paşa: hayıl baba annem beni aç bıyaktı bana hiçbisey vermedi(sabah kahvaltısını gayet iyi yapmıştı)
Baba:o zaman gel ben yaptırayım
Paşa: hayıl yemicem annem beni dövdü
Baba: tamam ben annene kızıyım o zaman
Paşa: kız babam



Anne:oğlum seni yerim
Paşa:hayıl anne yeme ben et deyilim



Anne:paşam seni yemeye geliyorum
Paşa: gelme kaydesim



Anne:paşam gel süveterini giydireyim
Paşa:hayıl olmuyo kafam büyük



Paşa: anne sudeyi dudaktan öpcem
Anne: öp annecim
Paşa:tamam



Anne:buldum seni
Paşa:yakalandık



Anne:paşam bak sana basket potası aldım
Paşa: anne pota küçük kocaman al



Baba:hadi oğlum okula gidiyoruz
Paşa:tamam, anne sen evde kal gelme



(birgün çok büyük bir hata yapıp paşaya, oğlum sen beni çok üzüyorsun ben ardayı seveceğim dedim nerden bileyim paşanın bu kadar aklına takacağını hala vicdan azabı çekiyorum)
Anne:paşam seni çok seviyorum
Paşa:hayıl sevme
Anne:neden annecim
Paşa:sen git ayda yi sev

24 Ocak 2009 Cumartesi

PAŞAM DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN

Paşamın bugün doğum günü.Dün kreşte doğum günü kutlandı bi ara fotoğraflarını yayınlayacağım.

PAŞAMA:
Canımın içi oğlum bugün 24 ayın bitti, zaman su gibi akıp geçmiş.Seni ilk kucağıma aldığım an aklıma geldide bana hayatımdaki en müthiş duyguyu yaşatmıştın.Benim vazgeçilmez varlığım oldun annecim.Şu anda duygularımı ifade bile edemiyorum (anne olanlar beni anlayacaktır).

HAYATIMIN ANLAMI İYİKİ DOĞDUN.......

23 Ocak 2009 Cuma

HAFTANIN ÇOCUĞU

Geçen hafta kreşte haftanın çocuğu paşamdı.Bebeklik fotoğrafları ve beşiktaş eldivenleri panoda yer aldı:

PAŞA VE ÖĞRETMENİ


YENİ YIL KUTLAMASI

Kreşteki yeni yıl kutlamasından kareler:

31 Aralık 2008 Çarşamba

YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN

Paşam kreşinde pazar günü yeni yılı kutladı:


Alışveriş merkezinde:


Yeni yıl herkeze sağlık ve mutluluk getirsin...


20 Aralık 2008 Cumartesi

YERLİ MALI HAFTASI

Paşamın kreşinden geçtiğimiz hafta için yerli malı sepeti hazırlamamızı istemişlerdi, yerli malı sepetimizi büyük bir özenle hazırladık ve sepetimiz hazırlanan sepetler arasında en güzel sepet seçilmiş.İnanılmaz sevindim benim paşam için yaptığım herşey ona verdiğim değerin simgesidir.

30 Kasım 2008 Pazar

ACİL SERVİS

İki gün önce tatsız bir olay yaşadık.Paşam kreşten çıkarken ayakkabılığa alnını çarpmış, eve geldiğinde halsiz ve uyku halindeydi arkasına birde kusma başlayınca doktorumuzu aradık hemen acile götürmemizi söyledi.Acilde hemen tomografi ve röntgen çektiler çok şükür birşey çıkmadı.Tomografinin sonucu beş dakikada çıktı ama bana o beş dakika beş yıl gibi geldi.O anki içimde yaşadığım duyguları allahım hiçbir anneye yaşatmasın.
Paşamın dili geçte olsa iyice çözülmeye başladı.Bir çok kelimeyi anlatmaya çalışıyor, anlatamadığı zamanda sinirlenip bize kızıyor inanılmaz şirin oluyor yüz ifadesi.
Bu aralar meyve yap-bozunu yapmaktan çok hoşlanıyor ve ilk söyleyebildiği meyve ismi mandalina.
Renkleri öğrendi ve bir kısmını dilinin döndüğünce söylüyor ve ilk söylediği renk mavi ve siyah.
Sayılarda da ona kadar ara boşlukları biz tamamladığımız zaman sayıyor ve ilk söylediği sayı altı.Bu hafta sayıların yap-bozuna başlayacağız.
Sağ ve sol elini sorduğumuzda çok nadir takılsada genelde doğru gösteriyor.
Büyüklerine genelde ismiyle hitap ediyor.
En çok kimi seviyorsun dediğimizde kreş arkadaşları Efe ve Arda nın ismini söylüyor.

14 Ekim 2008 Salı

OYUNCAK GÜNÜ

Her pazartesi kreşin oyuncak günü.Dün paşam oyuncaklarından ali babanın çiftliğini götürdü.

10 Ekim 2008 Cuma

SON GELİŞMELER

Konuşmamız biraz yavaş ilerlesede paşamla son beş aydır aramızda ki dialoglar;
(beş ay öncesinden bugüne)

anne: elalem ne nerse desin
paşa: hadi hadi hadi

anne: 1 2 3 4 5
paşa: alti

teyze:aşkım
paşa: teyde

anne:(paşanın elinde oyuncağı pencereden atmak üzere)sakın oyuncağını atma
paşa:(paşa oyuncağı atar ve gözlerimin içine bakarak) attiiiiii

anne: dede nerde paşam
paşa: dede adda(elleriyle gitti işareti yaparak)

anne: zeytin
paşa: deytin

anne: seda
paşa: deda

anne: kuş nerede oğlum
paşa: dalda
anne: dal nerede
paşa: (pencereden dışarı ağacı göstererek) ore

paşa:(sokakta top oynayan çocukların yanından geçerken)abiiiii gaaaa(gooool)

paşa:(taklit edebildiği hayvan sesleri)inek-ööö, kuzu-meee,köpek-hav havvv,kedi-piss,horoz-üüüüü,at-dıgı dık

anne: öğretmenin sana ne yaptı
paşa: (eliyle kızma işareti yaparak) ıııııııı
anne: peki sen öğretmenine ne yaptında sana kızdı
paşa: (eliyle bana vurarak)pattt
anne: sen öğretmenine vurursan oda sana kızar bir daha vurma tamam mı annecim
paşa: (başıyla onaylayarak) ıhhh

anne: (paşa oyuncaklarını her yere atmaya başlar)annecim yapma eşyalara vurulmaz kızıcam artık
paşa: (başını bacağıma vurarak)ufff
paşa: (baba eve gelince) mama anne (elini başına vurarak)uff ,sanki ben başına vurmuşum gibi beni babaya şikayet etti. o olaydan sonra anne ne yaptı deyince başına vuruyor.Yok o birşey değil de herkes vurduğumu zannedecek ona yanıyorum.


Bu aralar devamlı öğretmeninin ismini söylüyor;
paşa:Emine Emine....
anne: annecim öğretmenini çok mu seviyorsun
paşa: (başıyla onaylayarak) ıhhhhh

Dilinin döndüğünce kreşte öğrendiği şarkıları hareketleriyle birlikte söylüyor.
Meraklı kuçu kuçu kitabını yaptığı taklitlerle anlatabiliyor.
Tahta yap-bozlarını bizden yardım almadan yerlerine yerleştirebiliyor.
Saklambaç,trencilik,ebe oynamaktan çok hoşlanıyor.
Yemeğini kendi yiyebiliyor.
Pilav,makarna,balık,çikolata en çok sevdiği yemekler.
Boyumuz 86 kilomuz 12.

Şu anda hatırlaya bildiklerim bu kadar.

















9 Ekim 2008 Perşembe

İYİLİK KUMBARASI

Her ay kreşin bir projesi var ve bu ayki proje iyilik kumbarası.Çocuğumuzla birlikte bir kumbara yapacağız.Tasarımı bizlerin ve çocuklarımızın hayal gücüne bağlı, birlikte yıldızlar hazırlayıp ay boyunca çocuğumuzun her olumlu davranışı için yada kazanmasını istediğimiz her olumlu davranışı için, bir yıldızı kumbaraya atıp yanına iliştireceğimiz bir not kağıdına sebebini ve tarihini yazacağız.Her olumsuz davranışta ise yıldızı kumbaradan alıp yine aynı kağıda sebebini ve tarihini yazacağız.Projeyi değerlendirme günü bu ayın son cuması ogün kumbarayı ve not kağıdını okula götüreceğiz öğretmenleri çocuklarla birlikte tek tek herkesin kumbarasını açıp değerlendirecekler.
Bugün paşamın kumbara çalışmaları bitti.Bu günden itibaren paşamın olumlu ve olumsuz davranışlarını yazmaya başlayacağım.Kreşin faaliyetlerini çok beğeniyorum.Bir kaç arkadaşımın çocuğuda kreşe gidiyor onlarla kreşlerde yapılan faaliyetleri karşılaştırıyoruz ve paşamın kreşi çok ileride buda beni çok mutlu ediyor.

BAYRAM TATİLİ

Geçte olsa herkesin bayramını kutluyorum...
Müthiş bir bayram tatili geçirdik.Tatilimizi yazlıkta geçirdik,oğlumuza bol bol zaman ayırmanın keyfini çıkarttık.Paşanın iştahı inanılmazdı,neredeyse uyanık olduğu zamanlarda ağzı hiç boş kalmadı taki buraya dönene kadar.Dönmemize bir gün kala paşanın hastalanmasıyla hiç keyfimiz kalmadı.Gelir gelmez doktorumuza gittik, orta kulak iltihabı,öksürük,burun akıntısı ve sonuç antibiyotik.Şu anda daha iyi paşam.

17 Eylül 2008 Çarşamba

UZUN ZAMAN OLDU....

Çok uzun zaman oldu yazmayalı.En son yazdığım yazıyı okuyunca baya olaylar gaçmiş o günden bugüne.Biz o hafta sonu paşayı Ankara'ya getirdik.Pazartesi günü kreşe bıraktık Batuhan'ı, tabiki bırakana kadar feryat figan.O akşam paşanın altını değiştirirken paşanın kakasından n tane vişne çekirdeği çıktı, ertesi günü zor ettim tabiki bunun hesabı kreşe sorulacaktı.Öğretmeninin cevabı beni daha çok çileden çıkardı ''biz yedirmedik kendi ağaçtan topladıda yedi'' gözlerimin karardığını hissettim ve Batuhan'ı hiç onlara haber verme lütfunda bile bulunmada kreşten aldım.Büyük konuşmamın cezasını çekerek tabiri caizse bağrımıza taş basıp paşayı annemlerin yanına bıraktık.Her hafta sonu olmasada iki haftada bir görmeye gittik,bizim için inanılmaz zor oldu iki buçuk ay.Her gittiğimizde paşanında bizden kopması dahada zorlaşıyordu.Tabi biz bu arada Batuhan'ı daha iyi hangi kreşe gönderebiliriz onun araştırmasını yaptık ve bulduk.Ağustosun ilk haftası paşayı getirdik, geldiğimizin ertesi günü şu anda devam ettiği kreşe yazdırdık.İlk bir hafta alışma süresinde teyzoşumda paşayla kreşte kaldı, daha sonrasında alışması iki haftamızı aldı tabiki bu süreç çok iyi senelerce alışamayan çocuklar var.Ben şu anki kreşinden inanılmaz memnunum kalitesi,faaliyetleri vs. diğer gittiği kreşle karşılaştırılamaz bile.İşte yazı böyle bitirdik.Bundan sonra inşallah bu kadar ayrı kalmam blogtan.

27 Mayıs 2008 Salı

SENİ ÇOK ÖZLÜYORUM

Paşa biraz toparlansın diye on gün önce annemlerle yazlığa gönderdik.Hatta eğer dayana bilirsek yaz boyunca orada annemlerle kalmasının kreşten daha iyi olacağını düşünmüştük.Fakat dayanmanın mümkün olamayacağını anlayınca bu fikrimizden vazgeçtik.Orada inanılmaz mutluymuş hiç eve girmiyormuş,yemek yemeyen paşanın iştahı bile açılmış aslında kreş yerine orada bakılması onun gelişimi açısından daha iyi olacaktı ama biz oğlumuzun yokluğuna dayanamıyoruz.Herşey o kadar boş geliyor ki akşam eve girmek bile istemiyorum bir çocuk gördüğümde ağlamamak için kendimi zor tutuyorum.Gece uykusuzluklarını,onun için yorulduğum her dakikayı,yanımda uyumasını,yaramazlıklarını en önemliside kokusunu çok özledim.Şu anda oğluma olan özlemimi anlatmaya daha fazla kelime bulamıyorum.Allah izin verirse cuma günü almaya gideceğiz artık dakikalar bile geçmiyor benim için.Galiba daha fazla yazamayacağım çünkü şu anda kendimi daha fazla ifade edemiyorum.

14 Mayıs 2008 Çarşamba

HASTAYIZ

Altı gün önce orta kulak iltihabı ve bronşit nedeniyle yine antibiyotik tedavisine başlamıştık dün hiç beklemediğimiz ateş 38.4 olarak ortaya çıktı.Bütün çabalarımıza rağmen düşüremediğimiz ateş 39.4 çıktı.Gece on ikiden üçe kadar acildeydik kan ve idrar tahlillerine bakıldı hiç birşey çıkmadı.Kötü olan altı gün antibiyotik kullanan kişide ateşin çıkması pek normal değilmiş tek beklediğimiz sonuç idrar kültürü oda temiz çıkarsa neden kaynaklandığı araştırılacak.Dün gece en son 37 ye düşmüştü şu anda ise 37.7. Akşam kendi doktorumuza gideceğiz.Çok moralim bozuk allahım bütün çocukları hastalıklardan korusun...

25 Nisan 2008 Cuma

KREŞE ALIŞMAK ZOR GELİYOR

Bu günlerde canım çok sıkkın.Paşa kreşe giderken ilk günlerdeki gibi mutlu değil.Bırakırken ortalığı yıkıyor gitmemek için devamlı ağlıyor.Gerçi biz kreşten ayrıldıktan sonra oyuna dalıp hoşça vakit geçiriyormuş.Bunları duymak içimi birazda olsun rahatlatıyor.
Paşa kreşte kendi yaşıtlarıyla oynamak yerine kendinden büyüklerle oynamayı tercih ediyormuş.Odalarının önüne gidip benide içeriye alın diye kapılarını çalıyormuş.Paşa kreşin maskotu olmuş müzik sesini duyar duymaz hemen oynamaya başlıyormuş.

Sabah kreşe giderken:
Sabah sabah saklambaç:

18 Nisan 2008 Cuma

PAŞANIN BANYO KEYKİ

Oğluşum banyo yapmaktan inanılmaz zevk alıyor.Suyu tutmaya çalışıyor tutamayıncada inanılmaz sinirleniyor.

Paşa inanılmaz dayıya düşkün, dayı yanında olunca çok güzel vakit geçiriyorlar.Tabiki bizede bu arada dinlenmek düşüyor.

9 Nisan 2008 Çarşamba

KREŞE BAŞLADIK

Dün paşam kreşe başladı ilk gün iki saat bıraktık hergün bir saat arttırarak alıştırmaya çalışacağız.Dün dede almaya gitti dedeyi görür görmez ağlamaya başlamış, halbuki iki saat boyunca gayet mutlu oynamış öğretmeniyle.Bu sabah bırakmaya gittiğimizde bizi bakıcısı karşıladı ve bizim paşa bakıcısının kucağına atladı çok sevindim çünkü paşanın mutlaka kreşe alışması gerekiyor başka seçeneğimiz yok.Hayatımın hiçbir döneminde kendimi bu kadar çaresiz hissetmemiştim ondört aylık oğlumun sevgiye ve ilgiye ihtiyacı olduğu şu dönemde kreş yerine evde olmasını tercih ederdim.Allah'tan kreş içime sindide birazda olsa içim rahat.Çok sevimli bir kreş sahibide anaokul öğretmeni,bütün çalışanları öğretmeninden bakıcısına aşçısına kadar çok güler yüzlü ve sıcak insanlar.Batuhan'ın grubunda paşadan hariç iki tanede çıtır kız var biri 18 diğeri ise 20 aylık, ne kadar şanslı oğlum.Artık bol bol kreş anılarımız olacak...

24 Mart 2008 Pazartesi

ALERJİ

İki hafta önce paşayı alerji kontrolüne götürdük, bu sefer yoğurt yedirmek yerine süt içirdiler süt içtikten 3 4 saat sonra tepki gösterdiği için sabırsızlıkla bekledik saatin geçmesini ve hep beklediğimiz sonuç oldu tepki vermedi.İnanılmaz sevindik eve gider gitmez hemen muhallebi yaptım Batuhan büyük bir zevkle yedi.Bir kaç gün sonra paşada hırıltı ve burun akıntısı başladı tabi biz hemen doktora koşturduk ve acı gerçek alerji kendisini hırıltı, burun akıntısı olarakta gösterebiliyormuş. Doktorumuz alerjiden kaynaklanmayabilir şu anda salgın var dedi süte devam ediyoruz eğer hırıltı tekrarlarsa tekrar kontrole gideceğiz.İnşallah alerjisi devam etmiyordur Batuhan sütle hazırlanan yiyeceklerini büyük bir zevkle yiyor.


Alerji testinin olduğu gün paşamı iş yerime getirdim ve bilgisayarın başından kaldıramadık.


Ahmet abisinide çok sevdi.

26 Şubat 2008 Salı

13 AYLIK BEBEĞİMİN SON DURUMU

Batuhan bugünlerde biraz huysuz ve iştahsız sebebide beş diş birden çıkartıyor olması, dişlerimiz toplam on üç olacak.Diğer dişleri çıkarken bu kadar huysuz değildi gerçi bu sefer beş dişi aynı anda çıkartması onun için daha zor oluyor.
Paşamın o güzel saçlarını çok terlediği için kestirdik, kestirmeden önce daha bir bebek gibiydi ama şimdi küçük adam oldu.
Toplam üç tane kitabımız var kitaplarımızın birisinin üzerindeki uğur böceğini parmağımızla Batuhan'a gösterip ''uç uç uğur böceği annen sana terlik papuç alacak uç git'' şarkısını söylüyoruz yaptığımızı o kadar güzel kaydetmiş ki aklına, o gün elime faklı bir kitap aldım ve uç uç böceğin şarkısını söyledim hemen koşup elimden o kitabı aldı ve bana doğru kitabı getirdi.
Bir konuda yanlış yaptığımı kabul ediyorum yiyeceği herşeyi rondodan geçirdim ve şu anda rondodan geçmemiş hiçbirşeyi kaşıkla yediremiyorum ama eğer eline bütün birşey verirsek(elma,muz,çikolata,ekmek v.s.)yiyor.
Oğlumu emzirmeye devam ediyorum oda zaten bırakmaya pek niyetli değil.Emzirmek bence dünyanın en güzel duygusu ama her emziren annenin olduğu gibi bende uykusuzluktan yakınıyorum Batuhan geceleri en az beş defa bazende her yarım saatte bir emmek istiyor çalıştığım için biraz zorlanıyorum ama onuda çok mutlu olduğu emmektende ayırmak istemiyorum yaz olsun o zaman düşünürüm artık.
Batuhan anneme ve ona bakan teyzem Bedişe çok düşkün onlarla birlikte olunca çok mutlu oluyor, çocuklar kendilerini seven kişileri biliyorlar.
Önümüzdeki ay tekrar Batuhan'ı kreşe yazdırmayı düşünüyoruz teyzemde çok yoruldu gerçi o halinden memnun kendi torunum olsa ancak bu kadar severim diyor ama onunda sağlık problemleri ve herşeyden önemlisi onunda bir ailesi var.Teyzemin hakkını hiç bir zaman ödeyemem o benim tatlı bedişim.

18 Şubat 2008 Pazartesi

SON HAVADİSLER

Geçen hafta eşimin burun ameliyatından dolayı ihmal ettim blogu.Zor birkaç gün geçirdik, allahtan annemlerde kaldıkta işlerimi kolaylaştırdı annemle babam, onlarda olmasa halimiz harap.
Batuhan babanın tamponları çıkana kadar hiç yanına yaklaşmadı ama devamlı bize parmağıyla babayı gösterdi.
Batuhan'ın yeni yeni huyları çıkıyor yapma dediğimiz herşeyi inadına daha çok yapıyor birde yaparken gözlerimizin içine bakıyor gülüyor ve yapıyor.Aslında inanılmaz sevimli oluyor kızsakmı gülsekmi şaşırıp kalıyoruz.Çok fazla kızamıyoruz ama bir yandanda her istediğini yapmasınada göz yummak istemiyoruz inşallah dengeyi kuracağız.Bir kitapta okumuştum yazar ne sizin isteğiniz olsun nede çocuğunuz ortak bir yol bulun diyordu.Çocuk yetiştirmek ne kadar zor dediğimde bazıları kalkıp biz zamanında üç dört çocuk yapıyorduk o zaman hazır bezlerde yoktu ne kadar zor şartlarda çocuk yetiştirdik demiyorlarmı gıcık oluyorum.Sanki o kadar çocuğu doğurmak marifetmiş gibi konuşuyorlar.Bu arada tabiat ana bu konuyla ilgili seni sobeliyorum.

1 Şubat 2008 Cuma

KAMYON SEFASI


Batuhan'ın en büyük zevklerinden birisi haline geldi kamyonla gezmek.














31 Ocak 2008 Perşembe

NUMARACI


Batuhan üzerini giymemek için numaradan uyuyor...






29 Ocak 2008 Salı

ADDA GİDİYORUZ


Batuhan'a hadi oğlum adda gidiyoruz bana bir poz ver dediğimde direk teyzeme baktı sende bizimle geliyorsun değil mi der gibiydi...

28 Ocak 2008 Pazartesi

KİMYACILAR KARDAN MADAM YAPARSA:))))



Bugün Ankara'ya muhteşem bir kar yağdı.Bizde iş arkadaşlarımızla dayanamayıp öğlen tatilinde bahçede çocuklar gibi eğlenip laboratuvar malzemelerini de kullanarak çok cilveli bir kardan madam yaptık.Eğer sabah geldiğimiz de kardan madamımızı yerinde bulamazsak gece bir kardan adam alıp kaçırmış olabilir:)))))




25 Ocak 2008 Cuma

YAKIŞIKLIM


HEDİYELER

Batuhan beye inanılmaz bir hediye yağmuru oldu.Batuhan'a gelen tüm hediyeler için herkese teşekkürler...

PAŞAMLA DANSIMIZ


OYNARKEN


EFE OĞLUM


PAŞAM PASTANI ÜFLE


İYİKİ DOĞDUN PAŞAM

Paşamın ilk doğum gününü kutladık.Aile arasında otuz kişilik bir grupla evde kutladık paşamın doğum gününü,inanılmaz eğlenceli geçti Batuhan müzik eşliğinde hep oynadı en çok tadını o çıkardı.Allahım inşallah daha nice yaşlarını göstersin...

Ve işte paşamın doğum günü pastası...

28 Aralık 2007 Cuma

ZEKA KÜPÜM

Batuhan paşanın cep telefonuna karşı inanılmaz bir merakı var,elimizde gördüğü an atılıyor hatta iki cep telefonunu yere atarak bozdu,bizde bozulan cep telefonunun birini ona oyuncak olarak ayırdık ama ne mümkün onu kandırmamız çalışmadığını anlayınca hiç yüzüne bile bakmıyor telefonun.Oyuncak telefon aldım oda ilgisini çekmedi,çalışan cep telefonun ona zarar vereceğini düşündüğüm için cep telefonuyla oynamasını istemiyorum bizde bunun üzerine elimizde cep telefonunu görüp yanımıza geldiği an telefonu arkamıza saklıyoruz.Dünde oyuncaklarıyla oynuyordu yanına yaklaştığımı farkedince başladı oyuncaklarının hepsini arkasına saklamaya,inanamadım ve ben çocukların inanılmaz bir zekaya sahip olduklarını düşünüyorum....

26 Aralık 2007 Çarşamba

KURTARICI ANNEANNE

Batuhan hasta olduğundan dolayı kreşe bu hafta bırakmadık,tabiki paşaya bakmakta canımın içi teyzoşum bedişe yani paşanın baldan tatlı anneannesine kaldı.Nasıl hakkını ödeyeceğiz bilemiyorum,ne olursa olsun bizi hiç yanlız bırakmıyor.Şu anda teyzoşumu anlatmaya kelimeler bulamıyorum zaten anlatamamda onu tanımak için onunla yaşamak gerektiğine inanıyorum. Tabiki bu arada teyzoşumun ailesinede minnettarım(tonton eniştem,mügişim ve özgem)canlarım benim hepinizi çok seviyorum...

25 Aralık 2007 Salı

YİNE HASTAYIZ

Bayramın ikinci günü griple başladı hastalığımız, doktorunu hemen aradık sadece sprey kullanmanız yeterli dedi bizde doktorumuzun dediğini yaptık,ertesi gün öksürükte katıldı paşamın gribine ondan bir sonraki gün hafif bir ses kısıklığıda başlayınca dün doktora gitmek kaçınılmaz oldu.Alerjik bronşit olmuş benim küçük paşam.Neredeyse herşeye alerjisi var herşeyine o kadar dikkat ediyorum ki ama ne kadar dikkat edersem edeyim sonuç ortada.İlk alerjimiz süt ve süt ürünlerine oldu, ikincisi deterjana zannediyorum ki Batuhan'ın tozada alerjisi var.Doktorumuz paşanın bünyesi çok alerjik olduğu için antibiyotik başlayamadı iki tane ilaç verdi ve yedi sekiz günden önce iyileşemez dedi.Tabiki hemen kilo vermeye başlamışız zaten bebeğimin hemen göz altları çöktü.Paşamı öyle görünce içim parçalanıyor inşallah birdaha hasta olmayız.

KREŞE BAŞLADIK

Geçen hafta kreşe başladık,çok erken biliyorum ama şartlar şu anda bunu gerektiriyor. İlk gün öğlene kadar bakmayı becerebildiler,ikinci gün daha iyiydi öğleden sonra 16:00 da telefon açtılar almaya gittim daha içeriye girmeden bizimkinin çığlıklarını dışarıdan duydum.Beni görünce nasıl ağlamaya başladı anlatamam işte o an şu anda kelimelerle anlatamayacağım hiç hissetmediğim bir duygu yaşadım ama oğlumun oraya alışmama bizimde onu kreşe bırakmama gibi bir lüksümüz yok,mecburen alışacak umarım en yakın zamanda alışır.
Batuhan'ın grubunda bizimkiyle birlikte beş çocuk var ama paşam en küçükleri. Başlarında bir öğretmen üç tanede bakıcı var,neredeyse her çocuğa bir kişi düşüyor buda beni biraz olsun rahatlatıyor.Bakalım ilerleyen zamanlarda neler olacak merakla bekliyorum...

ARTIK YÜRÜYORUZ

17.12.2007 tarihinde paşam düşe kalka yürümeye başladı.Bu dönem çok zormuş dengesini heran kaybedebiliyor,ufak çapta yaralanmalarımız başladı hergün bir yerini morartıyor.Çocuk düşe kalka büyür dedikleri bu olsa gerek.

11 Aralık 2007 Salı

PAŞA'NIN SON DURUMU

Ağzından çıkan baldan tatlı sözleri: Baba,dede,meme,mama,dit,ayyy,ufff,(sinirlenince)hııııı
Yapmaya çalıştığı taklitler: Baba gelsin bir bir,tel sarar,el sallama,cep telefonuyla konuşma,bağırırken eliyle ağzına vurup değişik sesler çıkarma,dans etmek
Oynadığı oyunlar: Saklambaç,kovalamaca,renkli halkaları çubuğuna geçirme
Hobileri: Reklam izlemek,cep telefonu melodisi ve müzik dinlemek,kapalı kapıların ardına bakmak,banyo yapmak,çekmeceleri karıştırmak
Yanında mutlu olduğu kişiler: Anneanne,dede
En çok sevdiği aletler: Kumanda,cep telefonu
En çok sediği reklam: C.C. reklamındaki penguenler(bu reklam çıktığı anda çığlık atmaya başlıyor ve orada bulunan herkesin yüzüne bakıyor herkesin izlemesini istiyor,okadar komik oluyor ki gülmekten yerlere yatıyoruz)
En çok sevdiği şarkıcı: Berksan(bay bay)(bu şarkıyı duyduğu an başlıyor oynamaya)
En çok sevdiği renk: Yeşil
En çok sevdiği yemek: Balık çorbası
En çok sevdiği meyve: Muz
Yürüme: Desteksiz 3-4 adım
Dişler: 8
Kilo: 9515
Boy: 73 cm

30 Kasım 2007 Cuma

SEVİMLİ KAPLUMBAĞAM

Bizim evin karşısında kendi çapında bir dağ vardı.Birgün kardeşimle birlikte çıktığımızda sevimli bir kaplumbağaya rastladık ve işte o an sevimli kaplumbağayı eve götürüp ona bakma kararı almıştım.Kaplumbağayı da yanıma alıp eve gittim,annem kapıda elimdeki sevimli şeyi görünce çok az bir çığlık attıktan sonra (kibar bir ses tonuyla!!!!) çabuk onu aldığın yere götür dedi.Tabiki benim yaygarama dayanamayıp bizi eve kabul etmek durumunda kaldı(yani balkona).Sevimli kaplumbağama büyük bir mukavva kutuda içini çimlerle doldurup çok güzel bir mekan hazırladım.Akşama kadar onunla ilgilendim ama akşam olmuştu ve artık uyku zamanıydı annemlere sevimli kaplumbağamı emanet edip yattım.Sabah olduğunda büyük bir mutlulukla uyanmıştım hemen kaplumbağamın yanına gittim ama ne göreyim emanetime hiyanetlik edip onu aldığım yere geri götürmüşlerdi.Çok üzülmüştüm ama babam karşısına alıp bizim ona bakamayacağımızı mantıklı bir biçimde anlatınca ona hakvermiştim.Şimdi oğlum aynısını yapsa annemden farklı bir tepki göstereceğimi zannetmiyorum.

Mandallar

SOBENE CEEEEEEEE TABİAT ANA
Ben ve afacan kız kardeşim Eda annemin mandal sepetinide yanımıza alıp çıkardık balkona,aşağıdan geçenlerin kafasına mandalları isabet ettirme yarışı yapardık ve bundan çok büyük zevk alırdık...

19 Kasım 2007 Pazartesi

KARTOPUM


İPEK BATUHAN VE ANNELERİ

Bir oğlum vardı ama 1 ağustosta arkadaşım Şeyda'nın doğumuyla birde kızım oldu.İpeğim seni çok seviyorum annecim.


9 Kasım 2007 Cuma

8-0

Beşiktaş maçından sonra hala kendimize gelemedik.Kabus gibiydi.Galatasaraylıyım ama avrupada hepsi bizim takımımız.Dünde galatasarayın aldığı malubiyet tuzu biberi oldu,artık önümüzdeki maçlara bakacağız.Neyse Allah'tan fenerbahçe yüzümüzü güldürdü.Eşim fanatik beşiktaşlı maçtan sonra söylediği ilk söz;iyiki Batuhan çok küçük.
Batuhan'ın aklı ermeye başladığı zaman başka takımı tuttuğunu düşünemiyorum(takım konusunda evimizde demokrasi olacağını hiç zannetmiyorum).İnşallah bir kaç sene sonra beşiktaş o dönemin en favori takımı olur.Gerçi şu andada çok favori dünyanın sekizinci harikası seçilmiş:)))))

7 Kasım 2007 Çarşamba

Dün izinliydim ve oğlumla dolu dolu birgün geçirdim.Dün sanki bütün gün yanında olacağımı hissetmiş gibi uyandığında çok mutlu ve huzurluydu.Batuhan bana çok düşkün hep onun yanında olmamı istiyor,çalıştığım için buda pek mümkün olmuyor.Batuhan altı aylıkken işe başladım ve işte zor günler bizim için o zaman başladı.İlk bakıcısı yarım gün,ikinci bakıcısı iki ay(bu bizim için iyi bir süreydi),üçüncü bakıcısı üçgün baktı.Bebeğiniz afacan ve hareketli olunca bu yaşadıklarınızda kaçınılmaz oluyor.Durum böyle olunca Batuhan'a bakmakta dedeye düştü evet Batuhan'a yaklaşık bir aydır babam bakıyor.İlk önceleri nasıl olur diye düşünmüştük ama bakıyorumda çokta iyi olmuş.Babam görevi devraldığından beri bizim afacan paşa daha huzurlu ve mutlu,değişmeyen tek şey yaramazlıklarımız.Açıkcası biz erkek dadımızdan çok memnunuz:)))Dün babamın maçı vardı eve döndüğünde kapıdan girer girmez söylediği sözler:Prenses inanırmısın telefonum hiç susmadı benim için herkez sıraya girmiş, çocuklarına bakmamı istiyorlar gelen tekliflere inanamayacaksın araba,şoför,özel sağlık sigortası,dolgun maaş heran transfer olabilirim.... Her zamanki gibi babamın esprileri(babam hayatı hep gırgıra almıştır belkide genç kalmayı buna borçlu) babamı çok seviyorum ve bence eşine zor rastlanır birisi.........(Batuhan çok şanslısın)

30 Ekim 2007 Salı

Desteksiz on saniye

Dün bir baktım benim küçük bebeğim elleriyle hiçbir yere tutunmadan on saniye kadar elindeki topuyla oynadı.Hiçbir yere tutunmadığını farkettiğinde pat diye kendini yere bıraktı.Şaşkın bir şekilde tepkisiz baka kaldım.İçimden o an şunları geçirdim; dört aylıkken diş çıkarttın,altı aylıkken emekledin,yedi buçuk aylıkken baba dedin galiba bunuda erken yapacaksın.Küçük paşam senin gibi bir evladı Allahım bana nasip ettiği için şükürler olsun.Senin gibi bir oğlum olduğu için gurur duyuyorum.İnşallah ömrümün sonuna kadar bana hep seninle gurur duymamı sağlarsın.Bir anne baba evladından başka ne isteyebilir ki.............